Duodenal Switch Ameliyatı

Duodenal Switch Ameliyatı Nedir?

Obezite sorununun tedavisi amacıyla sıklıkla tercih edilen duodenal switch ameliyatı sleeve gastrektomi ve gastrik bypass yöntemlerini bildiren cerrahi bir prosedür olarak tanımlanabilir. Duodenal switch ameliyatı ile kısa süre içerisinde kilo vermek, mevcuttaki şeker ve tansiyon gibi problemlerde kurtulmak mümkündür.

Uzun zamandır kullanılan bir prosedür olan duodenal switch ameliyatı kapsamında mide bölgesinin yaklaşık %70’i kaybedilmekte ve daha çok kilo vermek isteyen kişiler tarafından tercih edilmektedir. Ameliyat genellikle kilo kaybı amacıyla tercih edilmekle birlikte şeker hastalarının da yoğun ilgisi söz konusudur.

Duodenal switch ameliyatı kapsamında midenin kapasitesi azaltılsa da midenin normal fonksiyonlarının olumsuz yönde etkilenmesi söz konusu değildir. Mide kapasitesinin belirli bir kısmını kaybetse de eskisi gibi çalışmaya devam etmektedir. Ameliyat sırasında midenin Fundus bölgesi çıkarıldığından kişi şeker hastalığından kurtulma şansı elde edebilmektedir. Bu nedenle şeker hastaları duodenal switch ameliyatına yoğun ilgi göstermektedir.

Duodenal switch ameliyatı temelde biliopankreatik diversiyon yöntemine benzer. Ancak bu prosedürde daha büyük bir mide kesiti bırakılmaktadır. Midenin alt kısmı yerine tüp mide ameliyatı prosedürüne benzeyen şekilde sol dış kısmı alınmaktadır. Ancak tek başına yapılan tüp mide ameliyatından farklı olarak çok daha geniş bir tüp mide prosedürü uygulanmaktadır.

Duodenal switch ameliyatı kapsamında; midenin alt kısmında bulunan, Pylor olarak adlandırılan ve tüketilen besinlerin bağırsaklara girişini düzenleme görevini yerine getiren kas yapısı işlevini sürdürmektedir. Bu kasın bittiği yerin ortalama 2 cm altından olmak üzere onikiparmak bağırsağı mideden ayrılmakta ve yemek girişine kapatılmaktadır. Bununla birlikte 2 cm’lik bölüm korunmaktadır.

Daha sonra biliopankreatik diversiyon ameliyatından farklı olmak üzere ince bağırsaklarda işaretleme işlemine geçilmekte ancak biliopankreatik diversiyon prosedüründen farklı olarak son 50 cm yerine son 100 cm’lik kısım işaretlenmektedir. Ortak kanal olarak adlandırılan bu kısım daha uzun tutulduğu için duodenal switch ameliyatında emilim sorunları biliopankreatik diversiyon ameliyatına göre daha az görülmektedir.

Diğer yandan mide ile bağlantı son 200 cm’lik bölüm yerine son 250 cm’lik bölümden yapılmaktadır. Diğer ucun bağlantısı safra ve pankreas enzimlerinin yiyeceklerle buluşturulması istenilen 100 cm’e bağlanmaktadır. Bunun sonucunda biliopankreatik diversiyon ameliyatına göre beslenme sorunları görülmesi riski daha düşüktür. Sonuç olarak bağırsakların birleştiği noktadan sonrası olan ortak kanal biliopankreatik diversiyon yönteminde yaklaşık 50 cm olmakla birlikte duodenal switch ameliyatında yaklaşık 100 cm olmaktadır.

Mideyle ince bağırsak arasındaki bağlantı mideye doğrudan değil korunan 2 cm civarındaki onikiparmak bağırsağına yapılarak mide ülseri gelişmesi riski yok denilecek kadar azaltılabilmektedir.

Duodenal Switch Ameliyatı Nasıl Uygulanır?

Duodenal switch ameliyatının ilk aşaması tüp mide ameliyatının ilk aşaması ile benzerlik göstermekte olup her iki ameliyat türünde de midenin büyük bir kısmının çıkarılması hedeflenmektedir. Duodenal switch ameliyatında hastanın gıda alımını kısıtlayan etkinin ortaya çıkması amacıyla mide ince bir tüp haline getirilmelidir. Bu nedenle duodenal switch ameliyatının ilk aşaması midenin ince bir tüp haline getirilmesidir.

Duodenal switch ameliyatının bir sonraki aşamasında midenin çıkışındaki bir kas tabakası olan Pylor bölgesine odaklanılmaktadır. Bu kapsamda Pylor’ın birkaç cm ilerisinde bulunmakta olan bağırsak kesilmekte ve mideden ayrılması sağlanmaktadır.

Kesilen bağırsak daha sonra ince bağırsak ile ağızlaştırılmaktadır. Böylece bağırsak uzunluğu düşürülmekte, hasta tükettiği besinlerden daha az emilim ve yağ almaya başlamaktadır.

Duodenal switch ameliyatında hastanın durumu ve cerrahın tercihine göre farklı cerrahi yöntemler uygulanması söz konusu olabilir. Bu yöntemlerden ilki açık cerrahidir. Açık duodenal switch ameliyatı büyük bir kesi yardımıyla yapılan bir açık cerrahi operasyonudur. Kesinin büyük olması ameliyattan sonra estetik açıdan sorunlar yaşanması riski vardır. Ayrıca bu teknikte iyileşme süresi daha uzun olabilir. Doktorların tercihi genellikle duodenal switch ameliyatının laparoskopik yöntemle yapılmasından yana olsa da operasyon sırasında bir sorun yaşanması halinde açık cerrahi tercih edilebilir.

Kapalı ameliyat tekniğinin kullanıldığı laparosopik duodenal switch ameliyatında karın bölgesinde milimetrik kesiler yapılır. Ameliyatın gerçekleştirilmesi için 2 ve 3 boyutlu görüntülerden faydalanılır.

Duodenal switch ameliyatında açık ve kapalı tekniklerin yanı sıra robotik cerrahi yöntemlerinin kullanılması da mümkündür. Robotik cerrahi ile duodenal switch ameliyatında hastanın karın kısmından girilir. Bir yandan ameliyat gerçekleştirilirken diğer yandan görüntüyü 16 kata kadar 3D olarak büyüten robotik cerrahi kamerasından sürecin izlenmesi gerektiğinden uzman ve deneyimli bir ekip tarafından gerçekleştirilmesi çok önemlidir.

Duodenal switch ameliyatından sonra hastalar birkaç gün süreyle hastanede kontrol altında tutulabilirler. Hastaneden taburcu edildikten sonra yine birkaç hafta boyunca hastanın evinde istirahat etmesi gerekir. Bu süre hasta özelinde değişebilmekle birlikte genellikle hastalar ameliyattan birkaç hafta sonra günlük yaşantılarına dönebilirler. Hastaların erken iyileşme döneminde hızlı kilo kaybı dahil olmak üzere çeşitli değişiklikler yaşaması olağan bir durumdur. Bu süreçte hastaya uygulaması için bir diyet listesi verilmektedir. Bu sayede sindirim sisteminin iyileşmsi ve yeni değişikliklere uyum sağlanması mümkündür.

Duodenal Switch Ameliyatı Neden Yapılır?

Duodenal switch ameliyatı eldeki istatistiki verilere göre cerrahi müdahaleler içinde en kapsamlı kilo verme yöntemi olma özelliğine sahiptir. Diyabet, yüksek kolesterol, hipertansiyon ve yüksek trigliserit hastalıkları için en uygun yöntemlerden biri olarak kabul edilir. Yüksek kaloriyle beslenen hastalar için etkili bir yöntem olan duodenal switch ameliyatında midenin pyrolik kapağı korunur. Bu nedenle hazımsızlık sorunu ile karşı karşıya kalınmaz.

Duodenal switch ameliyatı uygulanan hastalarda midenin açlık hormonu olarak bilinen Ghrelin hormonunu üreten kısmı alındığı için açlık hissi ve iştah azalır. Ayrıca aşırı kilolu hastalarda kelepçe ve gastrik bypass yöntemine göre daha iyi kilo vermeyi sağlar.

Yağ emilimini yavaşlatması yönünden metabolizmaya olan etkileri daha belirgin olan duodenal switch ameliyatı bu özelliği sayesinde uzun dönemde kilo vermeye yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda duodenal switch ameliyatı vücut kitle indeksi 50 ve üzerinde olan obezite hastaları için en kesin çözüm olarak kabul edilmektedir.

Duodenal Switch Ameliyatı Riskleri Nelerdir?

Duodenal switch ameliyatından sonra birtakım yan etkilerle karşılaşılması riski vardır. Bu riskler şu şekilde sıralanabilir:

İshal: Kısmi emilim bozukluğuna neden olan ameliyatlardan sonra genellikle ishal görülür. Sık ve sulu dışkılama ilk bir yıl içerisinde devam edip zaman içerisinde azalmakla birlikte bazı durumlarda yaşam boyu sürebilir.
Kötü kokulu gaz çıkarma
Yaşam boyu vitamin ve mineral desteği kullanılması gerekliliği
Demir ve B12 vitamini eksikliğinden kaynaklanan anemi
D vitamini ve kalsiyum eksikliğinden kaynaklanan kemik erimesi
Safra kesesi taşı ve çamuru oluşması
Dumping sendromu
Yağ ve karbonhidrat kaynaklı enerji azalması nedeniyle halsizlik ve aşırı yorgunluk

Duodenal Switch Ameliyatı Kimlere Uygulanır?

Duodenal switch ameliyatı diğer prosedürlerdeki gibi mide hacminin çok küçültülmediği ancak ince bağırsaklara ciddi müdahalelerde bulunmasını gerektiren bir cerrahi prosedür olarak tanımlanabilir. Vücut kitle indeksi 50 ve üzerinde olan süper obezite hastaları için en çok tercih edilen operasyonlardan biridir. Duodenal switch ameliyatı hastanın midesinin küçültülmesindense bağırsakların kısaltılmasına yöneliktir. Bu sayede oprasyondan sonra hastaların kilo alma riski azaltılır. Bu aynı zamanda hastaların ameliyattan sonra uymak zorunda olduğu bir diyet programına ihtiyaç duyulmadığı anlamına gelir.

Doktorlar yağ emilimi azaltıldığı için hastalara ameliyattan sonra genellikle yağ oranı yüksek gıdaların tüketimini önerirler. Yağlı gıdaların daha fazla tüketilmesi yoluyla yağlardan elde edilen ve hayati önem taşıyan vitaminlerin emilim seviyesi artırılmaya çalışılır.

Duodenal switch ameliyatı;

Vücudunda çeşitli vitamin ve mineral eksiklikleri olan,
Kronik hastalıkları bulunan,
Daha önce karın bölgesinden bir ameliyat geçiren,
Çeşitli bağırsak hastalıkları olan kişilere uygulanamayabilir.

Ancak duodenal switch ameliyatı uygunluk her hasta özelinde yapılan değerlendirmeler sonucu verildiğinden bu tür durumları olan hastaların doktorlarına danışmaları gerekmektedir.

Duodenal Switch Ameliyatı Kaç Yaşına Kadar Yapılır?

Cerrahi prosedürler genellikle 18 ila 65 yaş aralığındaki hastalara uygulanmakla birlikte duodenal switch ameliyatında da hasta özelinde yapılan değerlendirme önemlidir. Her hasta özelinde yaşın dışında pek çok farklı etken değerlendirildikten sonra duodenal switch ameliyatına uygunluk kararı verilmektedir.

Etkili bir prosedür olan duodenal switch ameliyatının temel amacı hastanın hedeflediği kiloya ulaşması değil hedeflenen kilo kaybının kalıcılığını sağlamak şeklinde tanımlanabilir. Her ameliyatta olduğu gibi duodenal switch amliyatında da farklı riskler bulunmaktadır. Erken ya da geç dönem komplikasyon oluşması riski tüp mide ameliyatına göre daha fazla olmaktadır.

Duodenal switch ameliyatından sonraki beslenme süreci 5 farklı adımda takip edilir:

Berrak sıvı dönemi
Kulp sıvılar dönemi
Çorbalar dönemi
Yumuşak katılar dönemi
Normal besinler dönemi

Beslenme sürecini oluşturan tüm adımların uygulama süresi farklıdır. bu süreler her hasta özelinde değişiklik gösterebilmektedir. Hastalar ameliyat olduktan sonra son derece sıkı bir beslenme programına dahil edilirler. Hastanın bu plana uyması ve ameliyatın uzman bir doktor tarafından gerçekleştirilmesi duodenal switch ameliyatının başarısını doğrudan etkileyen faktörlerdir. Hastaların çoğu duodenal switch ameliyatından sonraki 9 ay içinde fazla kilolarının büyük kısmını verir ve günlük yaşantılarını sürdürebilirler.