Obezite, çağımızın en büyük sağlık sorunlarından biri haline gelmiş durumda. Hareketsiz yaşam tarzı ve yanlış beslenme alışkanlıkları sonucu vücut yağ oranının tehlikeli seviyelere ulaşmasıyla karakterize edilen bu durum, Dünya Sağlık Örgütü tarafından “vücutta sağlığı kötü yönde etkileyecek düzeyde yağ birikimi” olarak tanımlanır. Vücut Kitle İndeksi (VKİ) 30 ve üzeri olan herkes obez kabul edilir.
Obezite, küresel bir problem olarak istatistiklere yansıyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya nüfusunun yaklaşık 700 milyonu obez. Türkiye’de ise bu oran yaklaşık %22,3 seviyelerindedir. Obezitenin neden olduğu sağlık sorunları ve yaşam kalitesindeki düşüş, kalıcı çözümleri zorunlu kılmaktadır. İşte bu noktada, diyet, egzersiz ve ilaç tedavisi ile sonuç alınamayan vakalarda Obezite Cerrahisi devreye girer.
Obezite Belirtileri: Ne Zaman Harekete Geçmeli?
- Kardiyovasküler Sorunlar: Kalp ve damar rahatsızlıkları riski.
- Solunum Problemleri: Nefes darlığı, horlama ve uyku apnesi.
- Eklem ve Kas Ağrıları: Artan vücut ağırlığının neden olduğu baskı.
- Metabolik Sorunlar: Tip 2 diyabet, yüksek kolesterol ve hipertansiyon.
- Psikolojik Etkiler: Kronik yorgunluk ve depresyon.
Obezite Cerrahisi Yöntemleri: Kalıcı Çözümler
Obezite cerrahisi, kalıcı kilo vermeyi hedefleyen cerrahi müdahalelerdir. Hastanın genel sağlık durumu, VKİ değeri ve diğer yandaş hastalıkları göz önünde bulundurularak kişiye özel yöntem belirlenir. En sık uygulanan obezite cerrahisi yöntemleri şunlardır:
Tüp Mide Ameliyatı (Mide Küçültme – Laparoskopik Sleeve Gastrektomi)
Tüp mide ameliyatı, mide hacminin yaklaşık %80’inin alındığı, midenin muz veya ince bir tüp şeklini aldığı popüler bir yöntemdir.
- Nasıl Çalışır? Midenin besin alma kapasitesi ciddi oranda azalır. Ayrıca, açlık hormonu olan Ghrelin’in salgılandığı mide kısmı alındığı için, hastanın iştahı da azalır. Bu, kilo kaybını hem hacim kısıtlaması hem de hormonal düzenleme yoluyla sağlar.
- Kimlere Uygulanır? Genellikle 18-65 yaş arası, VKİ 35 ve üzeri olan ve cerrahiye engel teşkil edecek herhangi bir sağlık sorunu bulunmayan bireylere önerilir. 18 yaş altı vakalar nadir olup, ebeveyn onayı ile değerlendirilir.
- Riskler ve Avantajlar: Diğer yöntemlere göre daha kısa hastanede kalış süresi, daha az komplikasyon ve yüksek konfor sunar. Her karın içi ameliyatta olduğu gibi dikiş hattından sızıntı riski mevcuttur, ancak bu risk doğru cerrah seçimi ile en aza indirilir.
Gastrik Bypass Ameliyatı (Mide Baypas)
Gastrik bypass, hem mide hacmini küçülten hem de ince bağırsağın bir kısmını atlayarak besin emilimini azaltan kombine bir yöntemdir.
- Nasıl Çalışır? Mide, küçük bir keseye dönüştürülür ve ince bağırsak bu keseye bağlanır. Böylece hasta hem daha az yemek yer hem de alınan besinlerin daha az kısmı emilir. Bu çift etki, daha hızlı ve daha fazla kilo kaybı sağlar.
- Kimlere Uygulanır? Tüp mide ile benzer kriterlere sahiptir (VKİ 35 ve üzeri). Özellikle Tip 2 Diyabet gibi metabolik hastalıkları olan hastalar için daha etkili bir çözüm olabilir.
- Riskler ve İyileşme: Tüp mideye göre teknik olarak daha karmaşık bir operasyondur. Kilo kaybına paralel olarak diyabet, hipertansiyon ve uyku apnesi gibi yandaş hastalıkların iyileşme oranı yüksektir.
Mide Balonu (Endoskopik Balon Yerleştirme)
Mide balonu, cerrahi bir işlem olmadan, endoskopik yolla mideye silikon bir balon yerleştirilmesi işlemidir.
- Nasıl Çalışır? Balon midede yer kaplayarak tokluk hissi yaratır ve hastanın porsiyonlarını kısıtlar. Geçici bir yöntem olup, belirli bir süre sonra (genellikle 6-12 ay) çıkarılır.
- Kimlere Uygulanır? Cerrahiye uygun olmayan veya obezite cerrahisi öncesinde kilo vererek operasyon riskini düşürmek isteyen hastalar için idealdir. Hamilelere ve midesinde yara/ülser olanlara uygulanmaz.
- Riskler: Balonun patlama riski düşük olsa da, balon içeriğindeki renkli sıvı sayesinde idrar renginden kolayca fark edilir ve çıkarılır. Balon çıkarıldıktan sonra, hastanın diyetine uymaması halinde verilen kiloları geri alma ihtimali cerrahi yöntemlere göre daha yüksektir.
